Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2015 yılında uygulanacak yeni ücreti
saptamak üzere toplandı. Ne var ki bu ücretle çalışan yaklaşık 8
milyon kişi, çok da umutlu değil.
Bu umutsuzluğun nedeni de asgari ücrete önümüzdeki yıl 6 şar aylık
dilimler halinde yüzde 3 zam yapılmasının öngörülmesi.
Yani bu zam dikkate alınırsa; asgari ücrete günlük bir simit parası
olan 1 lira zam yapılmış olacak.
Aileleri ile birlikte 20 milyonluk kitleyi yakından ilgilendiren
asgari ücrete, enflasyonun yüzde 10 a yaklaştığı günümüzde yüzde 3 zam
önerisi hangi vicdana sığar?
Hükümetin günlük 1 lira zam önerisi ile masaya oturması deyim yerinde
ise tam bir komedi.
Halen brüt bin 134, net 891 lira olan asgari ücrete yüzde 3 zam
yapılmasının bu hayat pahalılığında ne anlamı olabilir ki!..
Önceki yazılarımda da vurguladığım gibi asgari ücretin hesaplanmasında
çalışan işçi değil, dört kişilik bir ailenin geçim standartları
dikkate alınmalıdır.
Bu talep yıllardır komisyona işçi temsilcisi olarak katılan Türk-İş
tarafından ısrarla dile getirilmesine karşın, hükümet ve işveren
tarafından maliyetleri artırır , yeterli kaynak yok gibi sudan
bahanelerle hep görmezden gelinir.
Asgari ücret, çoğunlukla hükümet ve işveren tarafı TİSK in oyları ile saptanır.
Asgari ücret, taban ücreti olup, çalışanlara bu ücretin altında ödeme
yapılmaması gerekir.
İşçi ve işverenlerin, belirlenecek asgari ücretin üzerinde bir ücret
belirleme olanaklarına sahip olmasına karşın, bu nedense
gerçekleştirilmez. Aslında olması gereken de budur.
Devletin resmi rakamlarına göre, işçilerin yüzde 41,65 i asgari ücret
düzeyinde bir gelirle yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Asgari ücretin biraz üzerinde gelir elde edenlerle birlikte neredeyse
her 3 kişiden 2 si asgari ücret alıyor.
Net asgari ücret halen günde 29 lira 79 kuruş düzeyinde bulunmaktadır.
Bu rakamın günlük 1-2 lira artırılmasıyla çalışanların geçim koşulları düzelmez.
Açlık sınırının 1200 lira olduğu ortamda bu rakamın altındaki bir
asgari ücretle işçilerin aileleriyle gıda, giyim, konut, ulaşım,
haberleşme, sağlık, eğitim, kültür ve benzeri temel ihtiyaçlarını
karşılaması bekleniyor.
Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere işverenler, bunun sihirli
formülünü asgari ücretli işçilere ve kamuoyuna açıklamalıdır.
Asgari ücretli çalışanın ödediği vergi, gelirine göre çok yüksektir.
Halen brüt bin 134 lira olan asgari ücretten toplam 243 lira kesinti
yapılarak işçiye net 891 lira ödeniyor.
Bir gecede servetini katlayanlar vergisini düzgün ödemez, vergi
kaçıranlar çığ gibi artarken, zaten çok düşük bir ücret alan asgari
ücretliden vergisi peşin peşin kesilmektedir.
Asgari ücreti yaşanabilir bir düzeye yükseltmenin bir yolu da bu
ücretin vergi dışı bırakılmasıdır.
Ama bu da gerçekleşmeyecek duaya amin demektir.
Çünkü diğer işçi ve memurlar gibi asgari ücretli de vergi konusunda
tavuktaki kümes olarak görülmektedir.
İkinci toplantısını 17 Aralık ta yapacak olan Asgari Ücret Tespit
Komisyonu ndan işçiyi sevindirecek bir rakamın çıkacağından hiç de
umutlu değilim.
Bir işçi için halen brüt bin 134 lira, net 891 lira 3 kuruş olarak
uygulanan asgari ücret, kapıcılar için ise brüt bin 134 lira, net 963
lira 90 kuruş.
Asgari ücretten normal çalışanlar için 242 lira 97 kuruş, kapıcılar
için ise 170 lira 10 kuruş kesinti yapılıyor.