Yeni sezonun başlamasına bir aydan az zaman kaldı. Hedef Süper Lig denilmesine rağmen, sezon heyecanı yerine nedense şehirde bazı kesimlerce sürekli farklı gündem oluşturuluyor.
Nedir bunlar?
1- Yeni stadyumda oynanacak ilk resmi maç krizi...
2- Taraftar yürüyüşünün iptali ve pankart krizi...
Bir kesim taraftar, bu krizlerin faturasını Samsunspor yönetimine kesiyor. Şimdi yazacağım satırlara tepki geleceğini bile bile, ben yine de kendimce doğru bildiklerimi kaleme alırken ister yandaş deyin, ister gardaş.
Eski stadyum 49 yıllığına Samsunspor'a kiralanmış ve Samsunspor'undu. Peki yeni yapılan stadyum kimin? Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın. Kulüp başvurusunu yapar ama kararı federasyon verir.
Yeni yönetim listesine olan tepkilere gelince.
Kongre gününü hatırlayalım. Bizler de oradaydık. Erkut Tutu başkanlığında yeni yönetim listesi okunurken salondan bir kişi çıkıp listeye itiraz edip tepki göstermedi... O gün yapılan kongre Erkut'a 'Tutu'nanların kongresi miydi, yoksa büyük Samsunspor kongresi mi? Herkesin her şeyi sorabileceği meydan orasıydı. Neden boştu salon, neden yalnız bırakıldı Samsunspor.
Taraftarlarımız tarafından düzenlenecek yürüyüşe gelince, bunun dahi yönetim tarafından durdurulduğu konuşuluyor...
Aslında hepimiz biliyoruz, ülkede OHAL olduğunu ve bu tarz yürüyüş ya da gösteriye valilik tarafından müsaade edilmeyeceğini. Sosyal sayfalarda kim nasıl işine gelirse o paylaşımı yapıyor. Lütfen o paylaşımları bir kere okuyalım, iki kere düşünelim ve kendi düşüncelerimizden ürettiğimiz kendimizce doğru bulduklarımızı yorum olarak paylaşalım.
Anlamıyorum...
Bir zamanlar 'Samsunspor'a sahip çıkmayan siyasetçiye yazıklar olsun' diye tribünde taraftarı bağırtanlar, şimdi 'siyaset çek elini' diye paylaşımlar yapıyor. Çok geri gitmeye gerek yok, iki sezon önce taraftarlarımız olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın makamına ne amaçla siyah çelenk bırakıldı. 56'lardan Tütün İskelesi'ne kadar ne amaçla protesto yürüyüşü yapıldı. Ne çabuk unuttuk o günleri.
Hakikaten anlamıyorum, tam diyoruz nefes aldık, bu sezon hedef Süper Lig inşallah derken, kimdir bu rahatsızlık duyanlar. Siyaset sadece Samsunspor'da mı var? Biz değil miydik diğer takımlara siyasi destek yapıldıkça, kendi siyasilerimize sitem eden. Bu konuda Sayın Bakanımız Akif Çağatay Kılıç, Allah için ciddi destekler veriyor ama eleştirilere üzülerek 'kimse benim Samsunsporluluğumu tartışmaya kalkmasın' diye sitem ediyor. Samsunspor'a zarar verecek söylemlerden, paylaşımlardan uzak duralım. Zararını biz çekiyoruz. Yönetimi severiz sevmeyiz bu tarz eleştiriler sonucunda yine biz üzülüyoruz. Kongre geride kaldı, olsaydı başka aday, seçilseydi başka yönetim, bir Samsunsporluya yakışan yine sahip çıkmak olurdu. Diyorum ya keşke çıksaydı aday.
Ben buradan taraftarlarımızı bir konuda uyarmak istiyorum. Bir zamanlar İngiliz futbolunda olduğu gibi Türk futbolunda da holiganizmi engellemek adına uygulanacak yasaklar karşısında direniş sergileyenler, asla dönüşü olmayacak cezalarla karşılaşacak. Taraftarlarımızı bu konuda uyarmak istedim, çünkü sonunda üzülen yine biz oluyoruz...