Rakibi karşısında iki pas yapamayan...
Rakip kaleye ilk şutu yetmişlerde atan...
Maç boyunca iki köşe vuruşu kullanan...
Rakip yüzde 62 oranla topa sahipken, takımı yüzde 38 oranla oynayan...
Orta sahası dökülen, takımın ihtiyaç duyulan bölgesine Göksu'yu alması gerekirken, 82. dakikada beraberliğe razı olup defansa Ercan'ı alan...
Defansa önlem almasına rağmen gol yiyen, golü yedikten sonra kafası dank eden, iş işten geçtikten sonra Göksu'yu sahaya süren...
Evet yapılan bu kadar hatadan sonra gelen mağlubiyetin ardından Samsunspor'un hocası açıklama yapıyor, " Hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık"...
Hocam bizimle dalga mı geçiyorsun. Biz bunu hak etmiyoruz diyecekler kim biliyor musunuz?
Sezon başı hedefi şampiyonluk koyan, altı haftada bir galibiyet almış, topu topu üç gol atmış, bu sezon sportif başarısı kocaman bir sıfır olan takımın, deplasmanda kendilerine ayrılan yeri tamamen dolduran cefakar ve fedakar büyük taraftarıdır HAK ETMİYORUZ diyebilecekler.
Bu nedir arkadaş?
Yarın yan yattık çamura battık demeyin. Hocasından futbolcusuna ve yönetimine bu tablo sizin eseriniz...
Kendi ligimizi geçtik bir alt lig takımı Tokatspor'u yenemiyoruz. Onu geçtik evinde 3. Lig takımına yeniliyor kupadan eleniyoruz...
Galibiyeti geçtik gol atamıyoruz; hadi golü de geçtik pozisyona giremiyoruz. Yahu taraftarın formasını giyip sokağa çıkacak hali kalmadı.
Eyyyy Samsunspor yönetimi, doğrularınızı takdir ettik. Ama radikal kararlar alamaz, yumruğunuzu zamanında siz masaya vuramazsanız, alınan ahlardan sonra felek öyle bir vurur ki, o sene bu sene sözünü bir alt lig için söylemiş oluruz haberiniz olsun.
Bir silkelenin kendinize gelin. Kan değişikliği şart, yarın geç olur bilesiniz. Bir de kurban mı kesiyorsunuz, ne yapıyorsunuz bilemem. Şu kadroyu sahaya hocasız sürseniz emin olun bu kadar başarısız olmazdı...