Maliye Bakanı Mehmet Şimşek in açıklamalarıyla memur ile memur
emeklisine bu yıl için enflasyon farkı ödenmeyeceği kesinleşti.
Geçen yıl imzalanan toplu iş sözleşmesiyle maaşlarına 123 ila 146 lira
zam yapılan memur ve emeklilerinin hevesi kursağında kaldı.
Bu yıl enflasyonun revize yapılarak yüzde 9.4 olarak gerçekleşmesi
öngörülüyor. Oysa memur ve emekliye bu yıl için yapılan zam, maaşlara
göre yüzde 5 ile yüzde 8 arasında değişiyor.
Yani memur ve emekliye yapılan zam enflasyonun gerisinde
kalacak, bu kesim deyim yerinde ise yine açlıkla mücadele edecek.
Hükümet, profesör, doçent ve yardımcı doçent, öğretim görevlisi ile
okutmanların maaşlarına zam yapılmasını içeren yasa tasarısını Meclis e sundu.
Bunun yanı sıra hakim ve savcıların maaşlarına da zam yapılacak.
Elbette ki bu kesimin maaşlarına açlık sınırının bin 200 lirayı aştığı
bir ortamda zam yapılmasına kimse hayır diyemez. Bir de yaptıkları
ve üstlendikleri görev gereği bunu fazlasıyla hak ediyorlar.
Ancak memur, işçi, emekli de bu zammı hak ediyor. Onlar da bu ülke
için yıllarca emek harcadı, yıllarca kamu hizmetini yürüttü.
Eğer bir zam yapılacaksa; ayrımcılık yapılmadan tüm memur ve emekli
için de aynısı yapılmalı.
Maliye Bakanı, enflasyon farkının bu yıl ödenmesinin hukuken mümkün
olmadığını açıklamış.
Eğer hükümet dar gelirli bu kesime zam yapmak istese, onlar için de
pekala yasal bir düzenleme gerçekleştirerek, maaşlarında iyileştirme
sağlayabilir.
Ama niyetlerinde, düşüncelerinde bu yok. Çünkü başta emekli olmak
üzere alt gruptaki çalışanlar korumasız. Üye oldukları
sendikaların da sesi çok gür çıkamıyor.
Memur ve emekli bu yıl da mağdur.
Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yüzde 9 luk artışın ardından
iğneden ipliğe tüm ürünlerde artış olacağı dikkate alındığında memur
ile emekli maaşlarına zam yapılması kaçınılmaz.
Memur ve emekli zam için 2015 i bekleyecek. Ama bu zam da yine yüzde
3 3 olacak. 2015 te bu kesime enflasyon farkı bu kez ödenecek.
İşçi ve Bağ-Kur emekli aylıklarına ise 1 Ocak 2015 ten itibaren bir
önceki 6 ayda gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılacak. Onların
durumu da iç açıcı değil.
Dar gelirli kitlenin rahat bir nefes alabilmesi, günün koşullarına
uygun bir yaşam sürdürebilmeleri için aylıklarında akademisyen, hakim
ve savcı maaşlarında olduğu gibi iyileştirmeler yapılması
zorunlu. Yoksa yüzde 3, 4 veya 5 zamlar yeterli olmuyor, sorunlarını
çözmüyor.
Bu kesim son derece düşük, enflasyonun altında kalan zamlarla yaşam
mücadelesi veriyor.
Geçen yıl hükümet ile Memur-Sen arasında bir gecede bağıtlanan toplu
iş sözleşmesiyle memur ve emeklinin nasıl bir hak kaybına uğradığı,
mağdur olduğu da net olarak ortaya çıktı.
Umarım bağıtlanan bu toplu iş sözleşmesi Memur-Sen için ders olur,
önümüzdeki ağustos ayında oturacağı toplu iş sözleşmesi masasında aynı
tutumu takınmaz, yüksek zam için ısrarcı olur.