Alt sıraları yakından ilgilendiren ve taraftarlarıyla birlikte köklü camiaya sahip iki takımın mücadelesi karşılıklı birer golle sona erdi.
Maçının ilk yarısındaki Adana Demirspor'un uyguladığı baskıya ikinci yarının sonlarında Samsunspor uygulayınca ev sahibi ve deplasman takımı sanki yer değiştirmişti.
Bu ligde yabancı oyuncular genellikle fiziki güçleriyle takımın kaderini belirler. Ama bizim yabancılarımız bize oldukça yabancıydı.
Samaras son iki haftaki formundan çok uzaktı. Net bir gol pozisyonu kaçırırken bir de verilmeyen golü vardı.
Ahmet Cebe'nin doksan dakika oyunda tutulmasının nedenini anlamış değilim. 'Ben yoruldum artık gidemiyorum' demesine rağmen Engin hoca, sahada neden tuttu bilemiyorum. Açıkçası Samaras ile Ahmet Cebe oyunun son bölümlerinde takımı eksik oynattı.
Gelelim maçın kırılma anına...
Bence Enes İslam İlkin'in oyuna girişiydi. Bana göre Adana Demirspor'un direncini kıran, kısacası demiri büken çocuktu Enes. Genç milli yetenek iyi bir kumaş. Bu oyuncu ile ilgili zaman zaman yaptığım eleştiriler kendisine değil Engin hocanın zamansız oyuna sürmesineydi.
Samsunspor'un savunma oyuncularını kaybedip transfer yapamaması Adana Demirspor'un ümidiydi. Çünkü maçın başlama vuruşu ile birlikte önde baskı kurarak gol bulmak istediler. Hatta 30. saniyede şans yanlarında olsaydı 1-0 öne geçeceklerdi.
Böylesi kritik maça Erkan Engin gibi deneyimsiz bir hakem atanması hataydı. Samaras'ın attığı bal gibi golü iptal edince iki puanımızı da yemiş oldu.
İki haftadır kaybeden Adana Demirspor taraftarının protestosu yönetim kuruluna ağırdı.
Aslında herkes şaşkın kayyuma giden bir takım ve verdikleri mücadele şaşırtıcı. Deplasmanda alınan bir puan çok kıymetliydi bunu başardık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ama Enes İslam İlkin'e üstün mücadelesinden dolayı bir kez daha tebrik ederken, bu dirilişin mimarı Sayın Valimiz Osman Kaymak beyefendiyi de unutmuyor ve tekrar ediyorum bize başkan değil lider lazımdı, onu da Allah gönderdi. Sen sağol var ol kıymetli Valim.