Aşırı düşünmek tükenmişlik hissiyatını oluşturur deniliyor. Aşırı düşünmek bazen işlerin içerisinden çıkamamamıza neden olabiliyor. Eğer bir çıkış yolu bulamıyorsak o zaman düşünmeye birazcık ara vermenin vakti gelmiş de geçiyor bile olabilir.
Aşırı düşünme, bir durumu ya da olayı sürekli zihinde döndürmek, analiz etmek ve detaylara takılmak olarak tanımlanabilir. Bazen farkında bile olmadan yapılan bu zihinsel döngü, karar verme sürecini yavaşlatır, kaygıyı artırır ve yaşam kalitesini düşürür.
Aşırı Düşünmenin Bizlere Kattığı Dezavantajlar
Bazen aşırı düşünme hastalığına yakalanırız. Gelecekte ne olacak, başıma ne işler gelecek, iş yerinde huzuru nasıl sağlayacağım vs. Gibi birçok unsurda kendimize sorular sorarız. Bununla birlikte zihinsel yorgunluk gelir. Aslında düşünerek işlerin içinden çıkacağımıza inanmamız bir yanılgıdan ibarettir. Sürekli düşünmek beynin enerjisini tüketen bir davranıştır. Sonuç olarak sürekli düşündüğümüz zaman odaklanmamız zayıflar, üretkenliğimiz düşer, hızlı karar verme zorlaşır.
Kaygı ve Stresi Artırır
Olayları sürekli ya şöyle olursa diye düşünmek endişeyi oldukça fazla tetikleyen bir durumdur. Çözüm aramak yerine düşünce içerisinde boğulmaya başladığımızı görürüz. İşte bu da aşırı düşünmenin bizlere negatif bir şekilde etki edebileceğinin en güzel yöntemlerinden birisidir.
Kararsızlık ve Hareketsizlik Oluşturur
Aşırı düşünmek her ihtimali düşünmeye çalışmak beynimizde felç etkisi yaratır. Sonuç olarak karar vermezsin ve risk almaktan korkarsın. Ancak ve ancak bu durumun sonucunda vakit kaybı yaşarsın.