Ortalama bir insan sosyal medya platformlarında yaklaşık olarak 2.5 saat kadar vakit geçiriyor. Bu durum ülkemizde aslında daha da vahim durumlarda. Sosyal medya içerisine girdiğimiz zaman kendimizi bazen yetersiz, güçsüz veya başarısız olarak tanımlayabiliyoruz. Sosyal medya hayatlarında daima mükemmel şeyleri görmek bizleri mutsuz edebiliyor. İşte bu durum sonucunda yani sosyal medyada çok fazla vakit geçirdiğimiz zamanlarda kendimize olan öz güvenimizi de yitirebiliyoruz.
İnsanlar Ne Der Korkusu Duyuyoruz
Yaşantımızın akışı içerisinde kendi isteklerimizi uygulamaktan korkuyoruz. Aslında insanlar ne der gibi gereksiz korkulara kapılarak bir ömür tüketiyoruz. Bu korkuya bazen kendimizi o kadar teslim ediyoruz ki hayatta ne olmak istediğimizi bile unutur hâle geliyoruz.
İnsan olarak korkular yaşamamız gayet normal. Çevresel ve hatta sosyal olarak baskı altında hissettiğimiz zamanlar da olabilir. Fakat sürdüğümüz yaşam aslında kendimizin bir içsel yolculuğudur. Bu yolculukta ise insanlar ne der diye düşünmekten çok, kendimizi nasıl daha fazla mutlu edebiliriz konusuna eğilmemiz gerekir. İşte bu tarz davranış sergilemeye başladığımız andan itibaren hayatta bir duruşumuzun olduğunu görecek ve daha fazla mutluluk duyabileceğiz.
Sosyal Medyada Kıskançlık Krizi
Sosyal medyada çok fazla vakit geçirirsek ister istemez kendimizi başkalarıyla kıyaslama yoluna gideriz. Bu durum ise bizlere zarar verir farkında bile olmadan. Kendi yaşantımıza iyisiyle kötüsüyle bakıp yolumuza bu açıdan devam edebilmemiz gerekir. İşte tüm bunlar mutlu bir yaşamın anahtarlarındandır.